27 Mart 2010 Cumartesi

SANDALYE Mİ! TEKERLEKLİ Mİ?

Bilirsiniz uzun şehir içi yolculuklar olaylıdır ya da benim hat yolcuları çok çok çok değişik insanlar bilmem ki...
Eski kırmızı otobüslerin ilk sırası karşılıklı ve 3 kişilikti ki belediye tarafından cezalandırılmış bazı semtlerde hala var:)
Ben de hep en sona kalan, soğuk havada en çok donma ihtimali olan şoförün arkasında yan oturuyorum ve karşımda bir teyzem..
Aradaki bir duraktan genç bir arkadaşımız biniyor elinde kırmızı bir ofis sandalyesi belli yeni alınmış eve ulaştırılmaya çalışılıyor.
Aaa o da nesi şöför tanıdık çıkıyor. E yerler dolu bu durumda napılır? Hazır elde sandalye alıp şöförün yanına çekip sohbet edilir.
Tabii bazı yokuşlar olsun frenler olsun genç arkadaşa kas yaptırmıyor değil.. Zira her frende tekerlekler sebebiyle tutunduğu direk etrafında şöyle bir dolanıp yerini buluyor her seferinde:))

Karşımdaki teyze inceliyor olanları ama belli birazdan çoğu yaşlı teyze gibi merakını da gidermek isteyecek hani!!
Yok duramıyor yerinde şöyle biraz öne doğru eğilip delikanlıyı dürteliyor ve acımaklı bir sesle:
-Oğluuuuum?
-Efendim teyze?
-Noldu sanaaa nerde sakatladın kendini?
-Niye ki teyze ne sakatlanması?
-E oğlum tekerlekli sandalyeye binmişsin ya?
-Yok teyze iyiyim ben.. (Yaa bu cevaba gerek bile yoktu:)))

1 yorum:

Yorum Gönder