16 Mayıs 2011 Pazartesi

LÜTFEN YAPMA -17

*Sanki arabada uyuyakalmışız da o sebeple arabayı kaldırmıyormuşuz gibi arkada kornaya abanan amca LÜTFEN çalma!

*Bir Şahin'e 15 kişi binip etrafa tedirginlik veren gençler LÜTFEN yapmayın!

*Her cümleye "Ah şimdiki gençler de..." diye başlayan 45 yaşlarındaki teyze LÜTFEN sus! :))

Mutlu haftalaaaaar:))

9 Mayıs 2011 Pazartesi

www.memuryasam.com

Geçmişte birileri çok klasik ya da sıkıcı bir şey yapınca memuryaşam.com derdik birbirimize.
Sebebi benim, daha üniversite yıllarında, ekmek parası denen şeyden ve en tatlısının memurluktan kazanıldığı fikrinden hiç mi hiç haberdar değilken http://www.memuryasam.com/ adında bir site kurmak hayaliyle yanıp tutuşmamdı.
Tabi ondan yıllar sonra memurlar ile ilgili siteye yapışıp kalmışlığım da oldu:))
O siteyi kurmadım, kuramadım belki ama şimdi bir bloğum var değil mi? :))
Bakalım !!

22 Şubat 2011 Salı

NAAPSIN-FD15

Bu sıralar Faik Dede'nin dilinde hep tek kelime. Bir şey anlatıyorum. Karşılık: "Naapsın?" oluyor. Alakalı ya da alakasız. Mesela geçen gün Dede nasırlarından şikayetçiydi. Evde bir o yana bir bu yana dolanıp duruyor, söyleniyordu.

Dede ayakkabılarını hep bir numara küçük alır. Hiç bilmiyorum bunu neden yaptığını. Zaten sorduğum zaman da asla cevabını alamadım. Bir çeşit takıntı onunki işte. Naapsın? :))

Bir ara ses soluk kesildi. Aynı çocuklarda olduğu gibi ses çıkmıyorsa korkun hem de çoook...

Gittim baktım öylece dalmış dışarıya bakıyor.
-Nooldu Dede bir sorun mu var?
-Yok Naapsın işte?
-Nasıl yani naapsın, kim naapsın?
-Eehh inadına yapıyosun? Naapsın dediysek naapsın işte.
Cevabıyla bir de azar işitiyorum..

Birkaç zaman sonra "Dede nasırların nasıl oldu?" diye soruyorum.
-Haaa ben hallettim o işi. diyor.
-Nasıl hallettin doktora mı gittin?
-Hayır.
Ve sohbet burada bitiyor.

Akşam Dedeyle birlikte evden çıkıp eski bir aile dostumuzu ziyarete gideceğiz.
Hepimiz harıl harıl hazırlanıyoruz aman geç kalmayalım.. Artık kapıdayız ve tabiki Dedeyi paçları kısalmış eski devir pantolonunu giymemesi için ikna edemedik. "Bari içine beyaz çorap giyme!" dedik o da olmadı, giydi.
Sıra ayakkabılarımızı giymeye geldi. Ama ben o sırada kendimden geçtim.
Dede, nasırlarının olduğu yerlerde delik açmak suretiyle ayakkabısını delmiş ve onları özgür bırakmış...
-Dede o ne yaaa?
-Naapsın işte? Rahatladılar..
Tabiki yine alakasız bir kullanım alakasız bir cevap:)) Ağlamak istiyorum...

21 Şubat 2011 Pazartesi

LÜTFEN YAPMA-16

*Ortamda sadece erkek varsa neşelenen kız LÜTFEN YAPMA!

*Film karelerinden etkilenip kitapçıda kitaplara bakarken biri beni farkeder sonra bir aşk hikayesi başlar mı diye bekleyen kız LÜTFEN bekleme!

*Küçük bir kız çocuğu gibi gözükmek için "S"leri "Ş" gibi söyleyen kız LÜTFEN sus!

*Dişine bulaşan koyu kırmızı ruju farketmeyip ağzını ayırarak gülen talihsiz kadın LÜTFEN YAPMA!

*Yanında kartını taşımadığın için otobüste birileri tarafından yerine kart basılan kadın LÜTFEN gerçekten borcunu ödemek istiyormuş gibi elindeki 50 TL'yi uzatma!

(bu sefer kızlara çok yüklendik galiba:))

Herkese mutlu haftalar diliyorum..
Ammaaaa daha da mutlu olmak için siz de yazıııın..

18 Şubat 2011 Cuma

SERZENİŞ

Yazamıyoruuuuum!
(bu da bi klişedir en nihayetinde. Ben de yapıyım dedim.
İşte sonra da birileri desin ki bana
"Ayy çok özledik seni nerdesin?" falan.
Umarım içinizden biri bunu der yoksa rezil olurum sosyal mecralara:))

Halbuki ne de komik şeyler var ortalıkta. Mesela işim,
mesela biraz önce izlediğim haberler ve nedense insanı izlerken şu düşüncelere iten bir klip:
Yaa işte öyle olursunuz, yıllar geçer moda değişir ve siz günümüz şartlarında sokaklara çıkamaz olursunuz. Eeee insan gelecekte kendini utandırabilecek şeyler yapmamalı:)
Yarabbim o ne biçim bir hayalgücü ve gömlek yakasıdır:)))))

10 Şubat 2011 Perşembe

OKUUUR SONRA YATAAAR

Bilin bakalım nooldu? Çok ilginç birşey oldu veeee

Yeni bir blog kuruldu :))

Elma Yayınevi 'nin destekleriyle toplanan bir grup yazar, okudukları kitapları yorumladı, çok da güzel yaptı..

Editörlüğünü üstlendiğim bu bloğu, umarım keyifle takip eder, yakın zamanda olacakları :) kaçırmazsınız.

Söylemedin, haberimiz yoktu demeyin!!

Bu arada unutmadan, siz de buradan bize katılabilir, burada yer alabilirsiniz.

Bu da bizi çoook mutlu eder:))
Hadi bekliyoruuuuuz:)

9 Şubat 2011 Çarşamba

KARAMMM

Ben böyle sözsüz reklamları pek severim. Hani çok zekicedir. Hiçbir şey söylemeden anlatır derdini:)
Onu gördüğümde koskoca bir "KEŞKEEE" dedim:) Keşkem olabilse...



Şimdi, çok güzel böyle süprizli falan.
"Aaaa kadın ters duruyomuuuuş!" dedirtecek bir reklam desek değil.. Neden?
Çünkü mümkün değil. Çünkü Karam'ı bu şekilde sömürerek yiyen bir kadın:
1. O şekilde ters duramaz.
2. Dursa bile yanakları sarkar.
3. Ayrıca dötü de sarkar.(aşağı doğru, ters:)
4. O sarktığı için de aşağı çeker kadını ve o estetik düşüş hiçbir zaman gerçekleşmez.

Yani sevgili hanımlar reklamların gazıyla hem yerim hem de yarasalığımı yaparım yanılgısına sakın ha düşmeyin. Keşke olabilse ama olmaz olamaz:))

17 Ocak 2011 Pazartesi

LÜTFEN YAPMA-15

Bu hafta dopdolu bir LÜTFEN yapma! var huzurlarınızda:

Sevgili rengarenklidunya'dan bisürrü:)
*Haftasonu evi derli toplu tutmayı başaramayan ben bunu LÜTFEN yapma!
*Çocuğumun yanağını ıslak ıslak öpen kişi LÜTFEN yapma!
*Her haftasonu gitmek durumunda olduğumuz ve girişte "neden bu kadar geç geldiniz" diyerek içeri alan ve her uğurlayışta "neden bu kadar erken kalkıyorsunuz " diyen kaynanam LÜTFEN yapma!
*Ellerini illa ki öptürmek için onu gençlerin burnuna kadar yükselten yaşlı teyze LÜTFEN yapma!
*Yeni yöntemlerle çocuğunu büyüten yeni anneye eski yöntemleri öven ve aşağılarmış gibi laf sokmayı ihmal etmeyen insan LÜTFEN yapma!
*Yeşil ışık yandıktan bir saniye sonra sanki saatler geçmiş gibi kornaya basan arkadaki aracın şoförü LÜTFEN yapma!
*Cep telefonuyla her daim facebook'ta olan ve burda değil de sadece ordaymış gibi davranan genç LÜTFEN bunu yapma!
*Karşıdaki lisede okuyan ve sabahları derse girmeyip site duvarına dayanarak sigara tüttüren ergen LÜTFEN yapma!
*Veeee hafta içi kahvaltı hazırlayamadığım gibi hafta sonu kahvaltıyı da kendi hazırlayan canım kocam LÜTFEN bunu yapmaya devam et:))

Ve üretkenliğine hayran olduğum:) cemre'den:
*Sen kilo almışsın diyenler LÜTFEN yapmaaaa( buara okadar çok duyuyorum kii:( )
*Otobüste yanıma oturup bütün özgeçmişimi öğrenmeye çalışan teyze LÜTFEN yapmaa!

Mutlu, gülücüklü haftalaaaar:))

11 Ocak 2011 Salı

KÜÇÜK ŞEYLER BİZİ USANDIRAN

Pazara gittim.
Hani şu meyve sebzenin az yanında don atlet satılanları var ya onlardan biri...
Heşofman altı alıyım dedim.

Ucuz olsun şöyle 10 TL falan. Yani 2 gün sonra ağı patlar diz yapar biliyorum ama alıyım işte çok olsun bol bol giyeyim. Hevesimi alayım.
"Bir kat bi kenarımda durmasın mı canıııım!"(anne lafı) genellikle gecelik için söylenir)

Neyse bütün bu kafa içi konuşmalar sonrası, benim iç dünyamda bu kadar basite indirgediğim olay ardından gittim dikildim pazarcının karşısına:

-1 tane heşofman altı alıcam ne kadar?
-Adidas mı Nike mı abla?

(Bi kere Adidas değil Adibas, Nike değil Nice:) Hmmm very niiice..

-Nasıl yani farkediyo mu?
-Farketmez mi ablam marka bunlar!

-Yapma yaaa biz bilmiyoduk! (Bakın a dostlar benzemiyo gibi dursada bu aynen şöyle bir durum: hani dolmuşta teyzenin biri bağırır "Yeter artık öldük burda tepemize mi çıkcaklar bunlar, alma artık doldu araba kör müsün be adam?" tarzında; şöfor da ona fakirsin madem sus be kadın imasıyla "madem rahatsızsın taksiye binseydin hanfendi" der. Yani pazarcı dedi ki aslında "abla 10 TL'ye bi şey alcan şurda bir oyun içerisindeyiz sıkıyosa gerçeğini al yoksa bunlardan birini gerçekmiş gibi seçmek zorundasın":)) Budur yani..

O an "Just do it" ten aldığım güçle, elimdeki pırasaları pazarcının burnuna soktum.
Yaşadığım bu küçük şey zaten çok kolayca yamuluveren bu kıyafetten nefret etmemi sağladı.

Hep küçük şeyler küçük şeyler küçük şeyler:))

10 Ocak 2011 Pazartesi

LÜTFEN YAPMA-14

Sevgili Sesiber'in yolladığı LÜTFEN YAPMA!
*Yorum ayarlarında "kelime doğrulamayı" seçen ve yorumculara eziyet eden blogger, LÜTFEN YAPMA!

*Metrobüsteki camlı bölmeyi kendi arabasıymış gibi poşetleriyle dolduran teyze, LÜTFEN yapma!

Sevgili cemre'den:
*Sen daha ne zaman evlencen diyen komşular LÜTFEN yeterr!
*Bu okulu bitirince ne olcan diyen herkes LÜTFEN yeterr diyorum bende:)

MUTLU MUTLU HAFTALAR:))

5 Ocak 2011 Çarşamba

EVRİM

Aslında en başından size uzaylı evrimini anlatmak sanki daha mantıklı olacaktı ama neyse canıım. Şimdi biz bunu inceleyelim sonra ben size olayı en baştan alıcam.

O gün Hande, namı diğer "Uzaylı" neden o kadar hüzünlüydü? Kimse bilmiyordu...
Durun tahminlerde bulunalım:

1.Yönetmen "hadi git ordaki duvarın üzerine otur bacaklarını göster Hande" demiş, o da sevinçle koşmuş, duvarın üstüne zıplamış; ama ne yazık ki alttaki halen eritememiş olduğu, doktorları da almaları için ikna edememiş bulunduğu, kemik doku sebebiyetiyle duvar çökmüş ve çökerttiği duvarın üzerine uzanarak üzüntüyle kendini çöp olarak adlandırarak şarkıya başlamıştı...
2.Deniz kenarında Hande'nin yaptığı bu yarı çıplak eylem ona çok kapalı gelmişti..
3.Kel kafasındaki peruğun uçup gitmesinden çok korkmuştu..
4.Bi yerlerinin pırtıp gözükmesinden korkmuştu.. (çok çok çok düşük bir olasılık)
5. Şarkı sözleri anlaşılırsa diye tedirgindi..
6."Hazır şurda deniz var bi kere mayomun altına kilotlu çorap giyip denizde poz vereyim gariban izleyiciye de korksunlar" dedi. Yönetmen azarladı..

Not:Video deyip geçmeyin.Sakın gözlerinin içine bakmayııııın...

4 Ocak 2011 Salı

LÜTFEN YAPMA-13

Sevgili Sergun'dan bir adet LÜTFEN yapma geliyooooor:

*Mimarım dediğimde "aa iç mi dış mı?" diye soranlar LÜTFEN yapmayın!

Veee Sevgili Nukimadan:))
*Dolmuşta, 2 kişilik koltuğun 1,5 kişilik yerini kapladığı halde (yanında ben oturmaya çalışırken) ayaktaki kızına "gel kızım şuraya sen sığarsın" diye hayal gören teyze, LÜTFEN görme!

*Otobüste, orta kapının direğini ense kökü tabir edilen noktadan başlamak suretiyle omurilik hizasını takip ederek kuyruk sokumunu da tamamlayarak tüm bünyesine katan, yaslanmaktan öte giden amca LÜTFEN YAPMAAAAAAAAAAAAA!

*Kısa film çekmek için tek eksiğinin sadece bir kamera olduğunu düşünen genç LÜTFEN düşünme!


3 Ocak 2011 Pazartesi

AY İLAHİ NUKİMA !


Bakın ve lütfen bu küçük halinden okucaz diye gözlerinizi zorlamayın.
Üstüne tıklayın büyüsün.
Tabi ki hepiniz görmüşsünüzdür Milliyetin ekinde çıktım Cuma günü :)) Her yerden teklifler sel oldu aktı...

Şimdi neden mi burdan hava atıyorum?:))
Çünkü geçen sefer ne kadar yararlı olduğunu anlattığım bir eğitim vardı ya hani sosyal medya namına onu kanıtlamış oldum amaç o yani...
Ha bi de yani başka tekliflere açığım, sıcak kanlı, yakın bir insanım anlamında burdan bir duyuru yapmak istedim:))

Herkese bol gülücüklü, mutlu, huzurlu ve mümkün olursa benim gibi ünlü bir hafta diliyorum:))

Bu arada herkesin cıngırbersini kutluyorum..