Bu sıralar Faik Dede'nin dilinde hep tek kelime. Bir şey anlatıyorum. Karşılık: "Naapsın?" oluyor. Alakalı ya da alakasız. Mesela geçen gün Dede nasırlarından şikayetçiydi. Evde bir o yana bir bu yana dolanıp duruyor, söyleniyordu.
Dede ayakkabılarını hep bir numara küçük alır. Hiç bilmiyorum bunu neden yaptığını. Zaten sorduğum zaman da asla cevabını alamadım. Bir çeşit takıntı onunki işte. Naapsın? :))
Bir ara ses soluk kesildi. Aynı çocuklarda olduğu gibi ses çıkmıyorsa korkun hem de çoook...
Gittim baktım öylece dalmış dışarıya bakıyor.
-Nooldu Dede bir sorun mu var?
-Yok Naapsın işte?
-Nasıl yani naapsın, kim naapsın?
-Eehh inadına yapıyosun? Naapsın dediysek naapsın işte.
Cevabıyla bir de azar işitiyorum..
Birkaç zaman sonra "Dede nasırların nasıl oldu?" diye soruyorum.
-Haaa ben hallettim o işi. diyor.
-Nasıl hallettin doktora mı gittin?
-Hayır.
Ve sohbet burada bitiyor.
Akşam Dedeyle birlikte evden çıkıp eski bir aile dostumuzu ziyarete gideceğiz.
Hepimiz harıl harıl hazırlanıyoruz aman geç kalmayalım.. Artık kapıdayız ve tabiki Dedeyi paçları kısalmış eski devir pantolonunu giymemesi için ikna edemedik. "Bari içine beyaz çorap giyme!" dedik o da olmadı, giydi.
Sıra ayakkabılarımızı giymeye geldi. Ama ben o sırada kendimden geçtim.
Dede, nasırlarının olduğu yerlerde delik açmak suretiyle ayakkabısını delmiş ve onları özgür bırakmış...
-Dede o ne yaaa?
-Naapsın işte? Rahatladılar..
Tabiki yine alakasız bir kullanım alakasız bir cevap:)) Ağlamak istiyorum...